Mimarlık ve tasarım iletişiminde yenilikçi fikirler sunan ArcheThink, Türkiye’deki tasarım kültürünü geliştirmek ve tasarımcıları keşfetmek hedefiyle hayata geçirdiği “Bir Tasarım Problemi” etkinliğinin yedincisini SALT Galata’da gerçekleştirdi. Etkinlikte tasarımcılar Çağlar İşbilir, Elif Taştekne ve Murat Dede, kendi üretim pratiklerinde malzeme ile kurdukları ilişkiyi, karşılaştıkları sorunları ve geliştirdikleri özgün çözümleri katılımcılarla paylaştı.

“Bir Tasarım Problemi” etkinliğinin yedincisi, tema destekçisi Serge Ferrari iş birliğiyle SALT Galata’da gerçekleştirildi. Ana teması geri dönüşüm olan etkinlikte, tasarımcılar Çağlar İşbilir “Yeryüzüne Dokunmak”, Elif Taştekne “Bitkilerle Devrim” ve Murat Dede “Esnek Direnç” başlıklı sunumlarında, seçtikleri projelerde karşılaştıkları tasarım problemlerini ve bu süreçlerde geliştirdikleri özgün çözümleri katılımcılarla paylaştı.
“Bir Tasarım Problemi, denemekten vazgeçmeyenlerin sahnesi”
ArcheThink kurucusu ve Bir Tasarım Problemi serisinin yaratıcısı Selin Uysal, SALT Galata’daki açılış konuşmasında yedinci edisyonun temasını şu sözlerle özetledi: “Tasarım, eldeki kısıtlar ve karşılaşılan sorunlara rağmen vazgeçmeden üretmeye devam edenlerin hikayesidir.”

“Asıl mesele, doğayla rekabet değil, müzakere etmek”
“Toprak standart bir malzeme değildir ve her defasında yeniden denemenizi ister” diyen Çağlar İşbilir, “Yeryüzüne Dokunmak” sunumunda doğayla, özellikle de toprakla kurduğu üretim ilişkisini anlatarak, doğadan alınan bir kaynağı işlemekten çok, doğayla birlikte üretmeyi öğrenmenin önemine dikkat çekti. Ortağı Can Cumalı ile birlikte kurduğu Mono Earth’ta sıkıştırılmış toprakla çalışan İşbilir, esas meselenin, doğanın sunduğu farklılıkları anlamak ve her üretimde yeniden öğrenmek olduğunu ifade etti.
Bir farkındalık pratiği: Bitkilerle Devrim
İkinci konuşmacı Elif Taştekne, “Bitkilerle Devrim” sunumunda modada sürdürülebilir üretim kültürünü yeniden tanımlayan yaklaşımından bahsetti. Bitkisel deri kullanarak tasarladıkları koleksiyonları ile geniş bir takipçi kitlesine ulaşan PREV markasının oluşum sürecini paylaştı. “Bir tasarım markasıyla başlayan şey, aslında bir bilinç devrimine dönüşüyor” diyen Elif Taştekne’nin ele aldığı temel problem, moda endüstrisinde “doğal” olarak görülen materyallerin aslında doğayla çelişmesi. Hayvansal deri, yüzeyde geleneksel bir malzeme gibi algılansa da işlenme sürecinde plastikleşiyor ve doğada çözülemeyen bir yapıya dönüşüyor. Taştekne, bu projeyi bir markadan öte, bir farkındalık pratiği olarak tanımlıyor.

Tasarımın sırrı: Az malzeme, çok fikir
Etkinliğin sonunda Urbanjobs ile yürüttüğü iç mimarlık pratiğinin yanı sıra, ürün tasarımı da yapan Murat Dede, “Esnek Direnç” projesini paylaştı. Dayanıklılığın genellikle ağırlık, kalınlık ve sertlikle özdeşleştirildiğini; oysa asıl gücün esneklikten geldiğini vurgulayan Dede, bu düşüncenin izini sürdüğü Paperworks projesinde karton tüplerden, tutkalsız ve vidasız geçme sistemlerle modüler mobilyalar üretiyor. Dede için tasarım, “az malzeme, çok fikir” dengesine dayanıyor ve bu anlayış, yıllardır zihninde süregelen bir tasarım probleminin somutlaşmış hali olarak tanımlanıyor.

Tasarımın dönüştürücü gücü
Bir saat süren ve her biri 15’er dakikalık 3 sunumdan oluşan Bir Tasarım Problemi etkinliğinde, tasarımcılar seçtikleri projelerde karşılaştıkları sorunlara buldukları benzersiz çözümleri paylaşarak sınırları zorlayan yaratıcı projelerle tasarımın gücünü yeniden keşfediyor.
“Bir Tasarım Problemi” etkinliklerinin tümünü @BirTasarimProblemi YouTube kanalından izleyebilirsiniz. Etkinlikle ilgili detaylara ulaşmak için Instagram ve LinkedIn’de yer alan @birtasarimproblemi sosyal medya hesaplarını ve web sitesi https://www.birtasarimproblemi.com/tr linkini ziyaret edebilirsiniz.














