Dr. Elvan Elvan | Güneşin Ardından: Cilt Bakımında Sonbaharın Önemi
Güneşli yaz günlerini geride bırakıyoruz. Cildimizin ultraviyole güneş ışınlarına maruz kalması ile cilt rengimizin bronzlaşmasına yol açan melanin pigmenti aslında ciltteki hasarı önlemek için ortaya çıkar. Cilt rengimizin koyulaşması aslInda bir bakıma güneşin ciltte bıraktığı hasarın göstergesidir. Yeterli SPF koruma faktörlü güneş koruyucu kullanmadan cildi uzun süre güneşe maruz bırakmak ciltteki kollajen ve elastin liflerini yıkarak; foto yaşlanmaya neden olur. Ciltte koyu renk lekeler, kırışıklıklar, sarkma, kan damarlarının belirginleşmesi, renk eşitsizliği, cildin kuruması ve hassaslaşması foto yaşlanma belirtileridir.Sonbaharda ise serin rüzgarların esmeye başlaması, yağmurlar, hava ısısı ve nem oranındaki değişiklik ciltte farklı ihtiyaçları beraberinde getirir. Sonbaharda, yaz aylarında güneşin ciltte meydana getirdiği hasarı tedavi ederken; serinleyen kuru havalara ve soğuk kış aylarına da cildimizi hazırlamalıyız. 
NELER YAPMALIYIZ?
Öncelikle elbette SPF 30 koruma faktörlü güneş koruyucu kremleri tüm mevsimlerde foto yaşlanmayı önlemek için açık hava veya kapalı mekanda olmamız farketmeksizin kullanmamız gerekiyor.
Kimyasal Peeling:
Kimyasal peeling içeriği, konsantrasyonu, uygulama sıklığını cilt tipine ve cildin ihtiyacına göre seçmekteyiz. Kimyasal peeling aknede, koyu cilt lekelerinde, melasma ve kırışıklıkların tedavisinde kullanılmakta; cildin en üst epidermis tabakasındaki ölü derinin günler içersinde soyulup, atılmasını sağlayıp; yeni sağlıklı hücrelerin de oluşmasını tetiklemekte ve böylece diğer mezoterapi işlemleri için sağlıklı bir cilt hazırlamaktadır. Sonbahar bu işlemler için en güzel zamandır. Kimyasal peeling cildin durumuna göre hafif, orta ve derin şekilde uygulanabilir. Kimyasal peeling işleminden 1-2 hafta sonra mezoterapi, laser, enerji bazlı cihazlar ile uygulamalara geçilebilir. 
Mezoterapi, PRP ve Mikroneedling (Dermapen):
Mezoterapi her mevsimde uygulayabildiğimiz en etkili güvenilir yöntemlerdendir.Mezoterapide çok ince ve kısa iğneler kullanarak cildin 1-4 mm derinliğine ( orta dermis tabakasına) aminoasitler, peptidler, C vitamini gibi vitaminler, mineraller, hyalüronik asit, Somon DNA gibi iceriklere sahip serum kokteylleri enjekte ederek; cilt lekelerini 4-6 seansta tedavi edebiliyoruz. Çoğunlukla yüze, boyuna, dekolte bölgesine, el üstüne uyguladigimiz bu serumlar cildimizi oksidatif stresten, çevresel toksik etkilerden korumakta; kollajen elastin üretimini arttırarak sıkı , gözenekleri küçülmüş, sivilcelerden arınmış, parlak, yumuşak, pürüzsüz, aydınlık, sağlıklı ciltlere kavuşmamızı sağlamaktadır. Kişinin kendi kanını özel bir tüp içersine alıp; özel bir cihazda ayrıştırarak elde ettiğimiz PRP dediğimiz trombositten zengin plazma yöntemini de cilt yenileme ve leke tedavilerinde; içeriğindeki zengin büyüme faktörleri nedeniyle sıklıkla kullanmaktayız. Cilde mezoterapi enjeksiyon yöntemi ile uyguladığımız PRP enjeksiyonları diğer bütün uygulamaların da etkinliğini arttırmaktadır. PRP 10-15 gün ara ile tek başına 3-4 seans uygulanabilir. PRP diğer mezoterapi yöntemleri ile dönüşümlü ve kombine olarak da uygulanabilir. Yine mezoterapi yöntemi ile 3-4 seans uyguladığım Bitkisel Kök Hücre tedavileri de cilt gençleştirme ve leke tedavisinde oldukça etkili. Gençlik aşıları içeriklerinde cildin temel yapı taşı olan aminoasitleri, peptidleri ve yüksek dozdaki çapraz bağsız hyalüronik asit bulunduran hazır ürünlerdir. Gençlik aşılarını lifting, yüz germe etkisinden faydalanmak için 3 seans yüzdeki asıcı bağlara uygulayabildiğimiz gibi; tüm yüze, boyuna, dekolte bölgesi ve ellere de uygulamaktayız. Özellikle dolgu istemeyen danışanlarda gençlik aşıları iyi bir alternatif olmakta. Bu aylarda güvenle uyguladığımız gençlik aşıları cilde aylarca içerden nem, parlaklık sağlar; ciltte kollajen, elastin üretimini arttırarak kırışıklıkları azaltır, cildi gençleştirir, sıkılaştırır ve ciltteki lekelerin tedavisinde de etkilidirler. Bu aylarda en çok uygulanabilen yüz güldürücü sonuçlar veren bir diğer tedavi de MİKRONEEDLİNG (DERMOPEN) uygulamasıdır. Akne, akne skarları, yağlı ciltler, gözenekleri küçültmek, cilt kırışıklıklarını azaltmak, skar, çatlak, leke tedavisi alanlarında oldukça başarılı olan bu yöntemde özel bir cihaz ile ciltte birçok mikrodelikler açarak hasar yaratıp; cildin tamir mekanizmalarini harekete geçiriyoruz. Her cilt tipine en az 10 gün ara 3-4 seans uygulayabildigimiz mikroneedling yöntemi diğer mezoterapi ve cihaz uygulamalarının da etkinliğini arttırmaktadır. Çatlayan dudaklara veda etmek istersek dudakların içine enjeksiyon yöntemi ile uyguladığımız dudak vitaminleri de bizi bekleyen soğuk havalarda dudaklarimiza hem nem sağlayacak, hem de sağlıklı doğal renk verecektir. Boyun gençleştirme için de 4-6 seans süren enzimatik serum ve cilt yenileyici serumlar, gençlik aşıları kullanılarak mezoterapi uygulanabilmektedir. Cilt lekelerinde mezoterapi, PRP, kök hücre, kimyasal peeling, mikroneedling metodları uygulandığında; evde tavsiye ettiğimiz cilt lekelerini açıcı medikal serumlar ve kremler kullanmak bu tedavilerin etkinliğini ve kalıcılığını arttıracaktır.
İğneden korkan kişiler için de iğnesiz mezoterapi, saten lifting gibi yöntemler mevcut. Cilt sıkılaştırma, skar, leke, ince kırışıklıların tedavisinde 3-4 seans uygulanabilen bu yöntemler muhakkak ev devam ürünleri ile desteklenmelidir. Mezoterapi uygulamadan önce cilt lokal anestezik kremler ile uyuşturulmaktadır. Çok ince hayalet iğneler dediğimiz iğneler kullanılarak ürünler 1-4 mm derinliğe cilt içerisine belli yöntemlerle enjekte edilmektedir. Burada botoks ile mezoterapinin farkına değinmek istiyorum: Botoks kas içersine enjekte edilir ve mimik kas hareketlerini geçici süre durdurmaya yönelik bir tedavidir. Mezoterapide ise serumlar cilt içersine enjekte edilir. Yine mezoterapi bir dolgu değildir yani ciltte veya cilt altında kaybolan volumu yerine koyamaz. Mezoterapide uygulamaların sayısı ve aralıkları; kullanılan ürünlere ve ürünlerin konsantrasyonuna ve kişiye göre değişiklikler göstermektedir. Seans sayıları cildin durumuna ve alınması istenen sonuçlara göre 4-6 seans olabilmektedir. 6 ayda bir devamlılık tedavileri yapıldığında; etkisi yıllarca devam eder.
