Eylül Aşkın’ın sunduğu “Eylül Aşkın İle…” programının 103. bölümü, İran asıllı heykeltıraş ve mimar Ali Ghahari Kermani’yi ağırladı. Cihangir Susam Sokak’taki FOV Konsept’te gerçekleşen söyleşide sanat, mimari ve kültür üzerine derin sohbetler gerçekleştirildi.
Baba Mirası ve Sanatın Doğuşu
Kermani, “İran’ın avangart heykelinin babası” olarak tanımladığı babası Maestro Ali Ghahri Kermani’nin gölgesinde yetiştiğini anlattı. “Bizim evimiz her zaman yazarlar, sanatçılar, müzisyenler, İran’ın en büyük şairleri ve filozoflarıyla doluydu” diyen Kermani, bu ortamın kendi sanatsal gelişiminde belirleyici olduğunu vurguladı. İlginç bir detay olarak, babasının kendisini sanata teşvik etmek yerine, mesleğin zorluklarını bildiği için bazen engel olmaya çalıştığını ifade etti.

Konseptin Önemi ve Kültürel Zenginlik
Kermani, sanatta en önemli unsurun “konsept” olduğunun altını çizdi. “Bütün teknik var, bütün malzemeler, imkanlar, her şey var. Konsept eksikliğinden dolayı çok yanlış yollara gidiyorlar” diyerek batıdaki bazı sanatçıların yaşadığı soruna işaret etti. Anadolu ve İran coğrafyasını “konsept kaynıyor” diye tanımlayan Kermani, “Bu bölgeden yurt dışına giden artistler çok hızlıca ün kazanıyorlar” diye ekledi.
Sanat Felsefesi: Doğa’ya Karşı Anlam
Kendine özgü sanat felsefesini “Nature versus Meaning” (Doğa’ya Karşı Anlam) olarak açıklayan Kermani, “Doğaya baktığım zaman anlam görmüyorum. Gördüğüm şey gerekenler” dedi. Sanatı ise “bizi bize gösteren bir ayna” ve “hayatın anlamsızlığına karşı tek kalıcı eylem” olarak tanımladı. Kermani’ye göre sanatçı, doğanın anlamsızlığına karşı anlam üreterek var oluyor.

Mimari ve Heykel Arasındaki Ayrım
Mimarlık ve heykeltıraşlık arasındaki temel farkı vurgulayan Kermani, “Mimarlık bir sanat değil” diyerek şaşırtıcı bir açıklama yaptı. Mimaride fonksiyonellik ve müşteri isteklerinin sınırlayıcı olduğunu belirten Kermani, “Sanatçı heykeltıraş, ressam aslında bir niyetle başlamaması daha uygundur” diyerek saf sanatın özgür doğasına dikkat çekti.
Hiçlik Felsefesi ve Boşluk Kavramı
Eserlerinde boşluğa felsefi bir anlam yüklediğini anlatan Kermani, “Batı’daki hiçlik anlayışı tamamen nihilizme doğru gidiyor. Halbuki bizim versiyonumuz, doğudaki versiyon, hiçlikten anladığımız kavram çok derin ve her şey dolu bir hiçlik” dedi. Bu fikri “Nothing that is” (Hiç olan, aslında var olandır) sözleriyle özetledi.
Türkiye’deki Büyük Proje: FOV Konsept
Kermani, Türkiye’ye geliş amacını “Ankara’dan İstanbul’a gelme amacım budur” diyerek açıkladı. Arzu Kökçü ile birlikte kurdukları FOV Konsept (Fourth Vision of Concept) ile Türkiye’de Bauhaus ekolünü yeniden canlandırmayı hedeflediklerini söyledi. En önemli hedeflerinden birinin “ciddi ve samimi” yeni küratörler yetiştirmek olduğunu vurgulayan Kermani, mevcut piyasadaki eksikliklere dikkat çekti.

Yakın Gelecek Projeleri
Kermani, opera sanatçısı Suat Arıkan’la birlikte AKM’de 50. yıl dönümü için büyük bir düet proje üzerinde çalıştıklarını müjdeledi. “Çok büyük bir konseptüel art ve enstalasyon seviyesinde bir proje” olarak tanımladığı bu çalışmanın yakında sanatseverlerle buluşacağını belirtti.
Sanatseverlere Davet
Kermani, sanatseverleri Cihangir Susam Sokak No:7’deki FOV Konsept’e davet etti. “Kapımız her zaman açıktır” diyen Kermani, “Burada ne zaman gelirlerse muhteşem bir aktivite burada görebiliyorlar ve onları da anında dahil edebiliyoruz” diyerek samimi bir çağrıda bulundu.
Eylül Aşkın, programı “Bugün Cihangir Susam Sokak 7 numarada bulunan FOV Konsept’teydik ve mimar ve heykeltıraş Ali Ghahari ile beraberdik” diyerek tamamlarken, izleyicilere sosyal medya ve fiziki adres üzerinden kendilerine ulaşabileceklerini hatırlattı.














