Türkiye Haber Portalı Logo 2
Masaüstü Reklam
Havacılıkta Eğitimin Yıldızı Mim Chi 360, Clc360, Crm & Yapay Zeka

Havacılıkta Eğitimin Yıldızı: MIM CHI 360, CLC360, CRM & Yapay Zeka

Güçlü bir gelecek inşa etmek ve kariyerini bu alanda şekillendirmek isteyen gençlerin, 12 Aralık’ta Türkiye’nin en prestijli kurum ve kuruluşlarıyla Savunma Sanayii ve Havacılık Zirvesi’nde bir araya gelecekleri, Milli Savunma Sanayii, Teknoloji, Havacılık, Gelecek ve Siber Güvenlik gibi konuların yer alacağı bu etkinliğe katılacak isimlerden biri de Eğitmen, Eski Türk Hava Yolları (THY) CLC360 İletişim Eğitimleri Eğitmeni, 107 ülke gezen ve dünya turunu sürdüren, hayatının önemli bir kesiti uçaklarda geçen, Bilişim Sözleşmeleri ve Riskleri Uzman Adli Bilirkişi Çiğdem Yorgancıoğlu’dur.

Yorgancıoğlu, Havacılık Yapay Zeka Pazarının Gelecek Vizyonunu, Havacılık Sektörü, Yapay Zeka ve Yeni Nesil Teknolojilerle “CLC 360 Chi Lange Challenge EducAction” Eğitim Metodolojisi ve CRM Ekip Kaynak Yönetiminin geleceği nasıl şekillendirebileceğine yönelik açıklamalarını ve öngörülerini içeren bir vizyon ortaya koydu. Makalesi Gündem Ekonometre’de ve Academia’da yayınlanırken, yenilenebilir enerji, ekonomi, eğitim dünyası, havacılık ve bilişim sektöründe enerji dünyasında ana akımda ses getirdi. Türkiye Haberler Portalı olarak, makalesinden kesitlerin yer aldığı haberimizin eki ise şöyledir.

Geçtiğimiz hafta sonu, Türkiye genelinde 16 Ağustos, tıpkı 17 Ağustos gibi hüzünlü bir tarihe tanıklık etti. Ülke genelinde 72 noktada orman yangını çıkması ve çoğunun insan kaynaklı olması hepimizi çok üzdü. O gün şöyle demiştim: “Ülkemize ve halkına geçmiş olsun diyorum. Köy yanar deli taranır demeyin. Hele de deprem felaketi yıldönümüne denk gelen bir günde (makalenin yayına girdiği ve kaleme alınmaya başladığı zaman) bu konuda nereden çıktı hiç demeyin. Az sonra bahsedeceklerim ve konu edeceğim katmanlı mevzular, gelecekte ülkemizin afetlerle nasıl etkin mücadele edebileceğinin önünü açan ipuçlarını da barındırmakta.”

Uçak ve global çapta çeşitli uluslararası havayolları ile her biri tekrar tekrar gidilen ülkeler de dahil olmak üzere 107 farklı ülkeye gitmiş, havacılık regülasyonlarına göre FAR 121.571 brifinginin farkındalığında, FAR 911.07’yi, emniyet kemerleri, omuz askıları ve çocuk koruma sistemlerinin kullanımı brifingleri dinlemiş biri olarak, çoğu zaman emniyetsiz uçan çocuk ve bebeklerle ilgili olanlar başta olmak üzere uçaklardaki emniyet zafiyet alanlarını bizzat gözlemlemiş ve gerekli otoritelere yerinde ve sadece muhatabına olmak üzere geliştirilmesi gereken alan olarak bildirmiş bir dünya gezgini olarak birkaç sözüm var. Havacılıkta Chi Lange Challenge – CLC 360 eğitim modelini oluşturan ve 2014 yılında kabin amir ve memurlarına ilham verecek bir eğitim modeline dönüştürüp uygulamaya sunan biri olarak, yeni nesil havacılık sektörünün geleceğinin nasıl şekilleneceğine ve yolumun CRM ile nasıl kesiştiğine dair birkaç sözüm var bugün. Malum, son iki senede risk odaklı çalışmalarım ulaştırma sektörü alanında, biri denizcilik sektörü olmak üzere, Seyrüsefer Emniyeti alanında ona çok yakın gelişmelerle ilerleyen bir de havacılık sektörüne yoğunlaştı.

Yakın zamanda yine aynı vesile ile yangınlarla sarsılan ülkemize geçmiş olsun demiştim. Az sonra bahsedeceğim mürettebat yani ekip kaynak yönetiminin temel amacı insan hatalarının yönetimidir. Bazen kokpit kaynak yönetimi olarak da isimlendirilen CRM eğitim prosedürleri, yapay zeka ve CLC 360’ın yangınla mücadele, tıp, medikal ve sağlık hizmetleri ve bakım alanları gibi diğer sektörlerde nasıl uygulama bulduğu ise başka bir günün makalesi olsun.

Havacılıkta Mim Chi 360, Clc360, Crm Ekip Kaynak Yönetimi, Yapay Zeka (4)

Sezgisi, muhakemesi, evrensel değerler meziyetleri ve verimliliği yüksek bir uçuş güvertesi oluşturan ekiple yol almak var bugün semalarda. Göklerdeki istikbalde konu geçişleri arasında hafif bir istikrarlı türbülans. Geleceğe öngörü ile bakmak, artık hepimizin hayatlarında son derece yakınsamış vaziyete geldi. Teknolojinin ve beraberinde getirdiği ardışık dönüşümlerin sesten daha hızlı gittiğini söylesek, teşbihte çok da hata sayılmaz. Bu hızda, futuristik bile olunmayacak bir ivme ile hızlanan gelecek ise anında düne dönüşüyor. Sesten hızlı giden uçaklar değil, ışınlandığımız geleceğe yönelen hava araçları hayal olmaktan çıkacak. İşin ilginç yanı, bunların hepsi hayallerimizden de beslenen yanıyla gerçekleşecek. Bugünün bilim-kurguları yarın gerçek olacak. Ya da kuantum karışırsa işin içine, belki çoktan gerçekti hepsi. Bizi yanıltan, gerçek konusundaki sınırlı uzamdaki algılarımızdı.

Hangisi olursa olsun, gelişimin yönünü algıladığımız ve teknolojinin bulunduğumuz şimdiki zaman referansına göre sürekli geliştiği muhakkak. Öyle ki, içindeki teknolojiler değil, o teknolojilerin sürekli evrilmesi de dahil çeşitli sebeplerden dolayı bir kısmı da ömürlerini tamamladığından, uçakların bir kısmı hızla ıskartaya, hurdaya çıkıyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği, 2030 yılına kadar kullanım dışı kalacak uçak sayısının yaklaşık 11 bin adet olacağını öngörmekte. Airbus ve Boeing’e göre ise bu tahmin daha da fazla ve 15.000’e kadar çıkmakta. Şimdinin ve geleceğin havacılık dünyasında, yapay zeka ve robotlara gelişmiş makine öğrenimi algoritmalarını öğretip eğitmek, biz CLC360-CRM Institute eğitmenlerinin işi gücü olacak. Eski uçak parçaları ise elektrikli araç bileşenleri eldesinde kullanılacak, yani dönüşecek. Iskartaya çıkmış jetlerin parçalarının geri kazanılarak pil kutuları üretiminin yanı sıra, uçaktaki plastik benzeri malzemelerin araba bileşenlerine dönüştürülmesi üzerine çalışılmakta. Onlar da geriye ve ileriye dönüşecek. Dönüşüm kaçınılmaz.

Havacılıkta verilerinizi, kimliklerinizi, uygulamalarınızı, bulutunuzu, altyapınızı vb. güvence altına alma.

FPO (Flight Path Optimization) yani uçuş yolu optimizasyonu ve predictive maintenance (öngörücü uçak bakımı), havayolu şirketlerinin uçuş gecikmelerini azaltmak, yakıt verimliliğini artırmak, uçuş planlamasını otomatikleştirmek ve uçakların proaktif bakımını sağlamak gibi süreçleri CLC360-CRM ve yapay zekânın koordineli çalışmalarıyla gerçekleştiriliyor.

Yapay zekâ, sektörde yer hizmetlerinden havaalanı güvenliğine ve hava trafik yönetimine kadar geniş bir spektrumda uygulama ve hareket alanı bulmaktadır. AI/ML (Artificial Intelligence/Machine Learning) kullanımı, otonom görüş tabanlı navigasyon ve veri ekosistemleri gibi daha karmaşık teknolojileri etkinleştirmek için hızı, verimliliği, iş yükünü ve güvenliği artırabilir. Bazı önde gelen taşıyıcılar yapay zekâya yatırım yapıyor ve yüz tanıma, bagaj check-in, müşteri soruları ve yanıtları, uçak yakıtı optimizasyonu ve fabrika operasyonları optimizasyonu gibi uygulamaları devreye alıyor.

Kalibre edilmiş hava sürati, aerodinamik hesaplamalar, mesafe, irtifa, kilometre, yakıt kullanımı, uçak tipi, hava koşulları ve diğer veri noktaları gibi uçuş verilerini analiz etmek, havacılıkta yapay zekânın önde gelen uygulamalarından bazılarıdır. Sadece güvenlik açısından kritik sistemlerle entegrasyonunda olası güvenlik tedbirsizliği kaynaklı risklerin bertaraf edilmesi sayesinde, yapay zekâ (YZ), CLC360 ve EKY koordinasyonları ile başarılacak alanların sonu yoktur. Böylesi bütünsel bir yaklaşımın yapay zekâ marifetiyle bakım faaliyetlerinin proaktif bir şekilde uygulanmasını sağlayarak bakım faaliyet otomasyonu, üst düzey liderlik ekiplerine raporlanması, ayrıca parçaların hızlandırılmış teslimatı ve mürettebat için fazla mesai tazminatının maliyetlerini düşürmeye yardımcı olduğu da muhakkaktır.

Havacılıkta Mim Chi 360, Clc360, Crm Ekip Kaynak Yönetimi, Yapay Zeka (3)

Yapay Zeka, Eğitim Modülleri EKY, CLC 360 – Sibergüvenlik, Bilgi Gizliliği Güvenlik Katmanı

Bunlar gerçekleşirken bilgi güvenliği ve gizlilik konularını da atlamamak çok elzem. Zira sistemlerdeki, ağlardaki ve cihazlardaki güvenlik açıklarını istismar eden kuruluşlara ve bireylere yönelik, karmaşık ve hedefli yıkıcı neticeler doğurabilecek saldırılar her geçen gün daha da artıyor. Yakın geçmişte, siber suç örgütlerinden birinde bir İK departmanının ifşa edildiğini gördük. Hatta ayın çalışanı bile vardı. Fidye yazılımı gerçekten bir gig ekonomisi haline geldi. Tüm bu anti-ekonomi ve bu saldırıların hızı, ölçeği ve karmaşıklığı gerçekten üstel hale geldi. Aynı zaman diliminde, parola ile ilgili saldırıların 3 milyardan 30 milyara çıktığını, 10 kat artışına dikkat çeken uzmanlar var. Saldırı sayısının yanı sıra, saldırganların sayısı da hızlı bir şekilde artıyor. Bilişim devlerinden Microsoft, artık finansal suç ve ulus devlet genelinde 300’den fazla önemli aktörü takip ediyor. Bu karmaşık sistemleri yönetmeye ve korumaya yönelik tüm bu araçları bir araya getirmek meşakkatli bir iş. Verilerin ve içgörülerin bir araçtan diğerine sorunsuz bir şekilde akmasını ve hepsinin etkili bir şekilde çalışmasını sağlamaları bekleniyor. Bunu, küresel çapta büyük bir yetenek gerektirdiği de açık ve bunun eksikliği varken yapmak hayli zor.

Dünya çapında yapay zekanın uygunsuz kullanımından kaynaklanan veri kaybından kaçınmak gerek.

Küresel olarak, siber suç anti-ekonomisinin maliyetinin trilyonlarca doları aşması bekleniyor. Uzmanlar, çeşitli araştırma raporlarında siber suç yoluyla dünyanın GSYİH’sine gelen yükün kendi başına bir dünya ekonomisi olsaydı, ABD ve Çin’in ardından 3. sırada yer alacağı gibi iddialarda bulunuyorlar ve “Siber suç ekonomisi, ilk 20’deki en hızlı büyüyen ekonomiden çok daha hızlı büyüyor” şeklinde çarpıcı bilgiler veriyorlar. Tüm bunlar, YZ ile CLC 360-MIM CHI 360 Gravi-Chi (CyberGravity) ve EKY yetkinlik geliştirme eğitim ve yönetişim modelleri ile üstesinden gelinebilecek bir model ile aşılabilir.

Günümüzde şirketler, yenilenebilir enerji kaynaklarının benimsenmesi ve kullanımı için seferber olmakla kalmıyor, aynı zamanda atık yönetimi stratejileri geliştirme yarışında olduklarını hissettiriyorlar. “Hissettiriyorlar” diyorum çünkü her birinin ne kadar içtenlikle bu sorumluluğu aldığını kestirmek zor. Acaba trende, rekabete ya da zorunlu regülasyonlara uymak için mi, yoksa samimiyetle içselleştirdikleri için mi bu yarışta yer alıyorlar? Bunu bir bakışta göremiyoruz ve genelleme yapmak yanlış olur. Sadece şirketler değil, etkinlikler de dönüşüyor. Bu sene geçen hafta biten Paris 2024 Yaz Olimpiyatları mesela. Olimpiyat Komitesi, yenilenebilir enerji kullanımı, atık yönetimi ve karbon ayak izinin azaltılması gibi konulara odaklandığını bildirdi. Çatıları kuş göçüne uygun şekilde uyarlanmış olimpiyat köyü binaları, tesisteki yükseklik farkları nedeniyle suyu yerçekimine göre emmesi gereken 220 ağaçtan oluşan bir orman oluşturulup suyun yönetilmesi ve sporcuların idrarının geri dönüştürülerek gübre olarak kullanılacak olması gibi söylemler, çevre-iklim duyarlılığı açısından gerçekten çok havalıydı. Ahşap malzemeyle yapılan Olimpiyat Köyü de klima yerine rüzgarla serinletilecekti. Komite böyle dedi demesine ama konu epey tartışıldı ve eleştirildi. İngiliz BBC, ana akım medyaya şu manşetle haber saldı: “En sürdürülebilir tesislere sahip olduğu belirtilen Paris Olimpiyatları ile ilgili çevre tartışması devam ediyor.” Olimpiyatların su yarışlarının çoğu zaman kirli olan Seine Nehri’nde gerçekleştirilecek olması, eleştiri konularından birisi haline geldi. Ayrıca, Fransa’nın denizaşırı bölgelerini Olimpiyat Oyunları’na dahil etmek maksadıyla Paris’ten 15 bin kilometre mesafedeki Pasifik adası Tahiti’yi, tarihteki ikinci olimpiyat sörf yarışması için seçmesi çevrecilerin tepkisine neden oldu. Sörf yarışmaları için tasarlanan ahşapla değiştirilecek olan alüminyum hakem kulesi, çevreciler tarafından başta bölgedeki mercanların zarar görmesi olmak üzere çeşitli sebeplerle protesto konusu haline geldi. Dolayısıyla söylem ve eylem arasında boşlukların olmaması gerektiği muhakkak. 2028’de Los Angeles – ABD’de ve 2032’de Brisbane – Avustralya’da bakalım karbonsuzlaşma özelinde Olimpiyatlarda daha ne dönüşümler göreceğiz. Robot üzerindeki yapay zeka algoritmalarını ve geleceğin Robot Olimpiyatlarını düşünüp hayal etmedim desem yalan olur. Kanımca, bir gün o da olacak. O zaman eski uçak parçaları yerine robot parçalarını konuşacağız. Gelecekte sürdürülebilirliğin formatları da dönüşecek çünkü dönüşüm yadsınamaz ve kaçınılmaz.

Havacılıkta Mim Chi 360, Clc360, Crm Ekip Kaynak Yönetimi, Yapay Zeka (2)

Çiğdem Yorgancıoğlu – Jules Verne, Gökyüzü Semaları ve Dünya Turu ile İlk Karşılaşma

Bu dönüşümlerin her biri, şimdi değilse hepsi kısa zamanda gerçekleşecek. Jules Verne, madem ki 107 ülke gezmemi sağlayan “80 Günde Devr-i Alem” eseriyle 50 sene önce ilhamı bana vermekle kalmayıp günümüzün vizyonunu daha 19. yüzyıldan ortaya koydu ve arzın merkezine seyahat dışında bütün kurguları gerçekleşti. O halde bu dönüşümler de gerçekleşecek. “Robur le Conquerant – The Clipper of the Clouds” ya da “Gökler Fatihi Robur” eseri buna dahildi. Çoğu kişi, Eftalya’dan sonra en çok kullanılan “Albatros” lakabımı sadece kuşun kendisinden aldığımı düşünür. Oysa bu isim, çocukken babamın Milliyet çizgi romanları ile başlayıp sonra da 1886’da geleceğin bilimsel kurgusunu yaparak yazılmış kitabını önüme koyduğu Verne’in “Albatros”u idi. Romanın baş karakteri tarafından inşa edilen Albatross adlı kurgusal bir uçan makine. Gökyüzüne hâkimiyetinin nişanesi ise dikeylik kavramı idi. Romanda geçen bayrakları yüksek noktalara yerleştirerek, kontrollü uçuşun gücünü ve ulaşılması zor yerlere nasıl kolay erişim sağladığını göstermesi bakımından çığır açıcı bir gelecek vizyonu koymakta idi adeta bir çocuğun zihninde. O çocuk bendim. Babamın daha ilkokulda eğitim esnasında beni böyle sürprizlerle hem denizin altı ile hem de göklerle yaratıcı bir zihnin tohumlarını atar gibi buluşturması, tek çocuk olduğum için aldığım bütün başka armağanlara kıyasla (sadece bugünden düne baktığımda değil, o gün de daha değerliydi) ilk sıraya yerleşmiştir.

Robur, insan uçuşunun peşinde koşmaya adanmış kurgusal bir kulüp olan Philadelphia’daki Weldon Enstitüsü’nün bir toplantısında, Enstitü üyeleri, havadan ağır uçan makinelerin uygulanabilir olmadığına inanıp “Go-Ahead” adlı havadan hafif bir uçan makine inşa etmeyi planlarken, o tam farklı bir noktadan bakıyordu. Bu fikir ayrılığı nedeniyle bir vaveyla kopmuştu. Söz konusu tartışma, o dönemde gelişmekte olan gerçek hayattaki dünya uçuş tarihinin de bir haritası idi. Zira havadan hafif makineler, uçmayı başaran ilk makinelerdi ve kitabın yayınlandığı dönemde oldukça yaygındı. Durum böyleydi; ancak havadan ağır uçuş, elde edilmesi zor ve farklı addediliyordu. Başkahraman Robur, kulüp üyelerine havadan ağır uçuşun üstünlüğünü ilan edip onları kızdırmıştı; hatta bu, onun sonra kulüpten atılmasına kadar gitmişti. Ama bu, onu durdurur mu! Geri dönüp üç önemli üyeyi kaçırır ve onları Albatross’a götürmüştü. Hayallerinin peşinden giden birini durdurmak ne mümkün. Şimdilik buraya bir nokta koyalım.

Gelelim günümüze. Bugün, şimdi okuyacağınız makalemi yazmak ve siz okuyucularımla paylaşmak üzere klavyeye parmaklarımı dokundururken hangi özelliğimi temsil eden uzmanlık şapkamı giyerek yazdığımı açıklayayım önce. Türkiye’nin en önde gelen, Türkiye’de yatırımcının tercihlerine bakıldığında, Türkiye Hisse Senedi Piyasalarında hissesi en çok kazandıranlar arasında yer alan, çok işlem gören muteber bir havayolu şirketinin bir eğitmeni olma deneyimi yaşamış; 107 farklı ülkeye gidiş-dönüş, transit vb. uçuş deneyimleri yaşamış; aynı zamanda bilişim dünyasının riskleri ve sözleşmeleri üzerine uzmanlığına dayalı olarak TC Ceza ve Hukuk Mahkemelerinde yetkili yeminli adli bilirkişi olma konusundaki yetkinliklerim diyebilirim.

Öyle bir çağın içinden geçiyoruz ki, yeni nesil kokpit sistemini inşa edenlerin çağında e-ticaret platformlarının hızla genişlemesi, bir müşteri tabanını çekmek ve elde tutmak için sağlam bir Havacılık Yapay Zeka stratejisi oluşturmayı elzem hale getirmiş durumda. Küresel çapta dijitalleşmedeki artış ve çevrimiçi iş modellerine geçiş, pazarlama stratejilerini geliştirmek için sofistike Havacılık Yapay Zeka araçlarına olan talebi her geçen gün artırıyor. Uçuş öncesi ve sonrası yüksek deneyim sağlaması için etkin hale getirilmiş yapay zeka sohbet robotlarıyla öne çıkan ve yolculara bu şekilde YZ müşteri hizmetlerini sunan hava yolu şirketlerinin sayısı her geçen gün daha da artacak. Gecikmeler, bagajlar, uçak oturma düzeni; hepsi YZ ve yeni nesil teknolojilerle yazılımları neredeyse anlık güncellenir halde donanmış uçaklarla uçuyoruz, uçacağız.

Tüm bunlar olurken, filoyu yöneten, kaynakları sipariş etmeyi ve bunun yanı sıra takip ve analiz etmeyi sağlayan, pilot hatalarını minimuma indirerek uçuş güvenliğini artıran ve geleceğin tüm yapay zeka teknolojilerinin çalışma mantık ve algoritmasına isabetli içgörüler sunan temel normların ve gerekliliklerin kabulüyle esnek, modüler ve ölçeklenebilir, geleceğin teknolojilerine uyarlanabilir, Line Oriented Flight Training (LOFT) Hat Odaklı Uçuş Eğitimi gibi pek çok eğitim programıyla da uyumlanabilir nitelikte yapılandırılmış sorular ve fikir oluşturma platformları ile sürekli bir gelişim deneyiminin önünü açan, insan hatası olasılığını sürekli azaltıcı çalışma ve senaryolara odaklanan CRM – CLC 360 Eğitimleri şimdinin ve geleceğin havacılık semalarında yükselen yıldızı oldu, olacak. Robotlar, ürün yöneticilerine yeni fikirler geliştirmesi, müşterilere göstermek için görseller ve prototipler oluşturmasına yarayacak her şeye hem ilham verecek hem de danışmanlık hizmeti sunacak. Mühendislik ve insan faktörleri ekipleriyle yakın bir şekilde çalışan YZ robotlar, gelecekte eğitimlerimize katılacak olan öğrenciler olacak.

Havalimanı operasyonları tarafında, gerek yer gerekse uçuş ve hava tarafı süreçlerini içeren tek bütünsel mimariye entegre edilen toplam havalimanı yönetimi için merkezi bir platform olan küresel çaptaki tüm yeni nesil havalimanı yönetimi ve toplam havalimanı yönetim paketleri, sadece havacılığın sofistike BT sistemlerine uygun ve uyumlu şekilde Yapay Zekalar tarafından yönetilecek. Onları da isabetli karar ve eylem oluşturmak adına gelişim deneyiminin önünü açan, insan hatası olasılığını sürekli azaltıcı çalışma ve senaryolara odaklanan CRM – CLC 360 odaklı bakış açıları ile donanmış eğitmenler eğitecek.

Uçaklar Yenilenebilir Enerji, Sürdürülebilir Kalkınma ve Çevre Bilincinde MIM CHI 360 Gravi-Chi, CLC360-Yapay Zeka ve EKY (CRM) Vizyonu ile Semalarda.

Havacılık sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının %2-3’ünden sorumlu kabul edilmekte, “uçmayın, karbon ayak izinizi yükseltmeyin” deniyor. Tabii ki bu kestirip atmacı yaklaşım pek de doğru değil. Bu sebepten dolayı fosil yakıtlar yerine sürdürülebilir ve çevre dostu, yüksek enerji içeriği olan yenilenebilir enerjiye uygun güneş enerjili uçaklar, biyoyakıtlı uçaklar, biyokütle ve atık ürünlerden elde edilen yakıtlara yönelim artmakta. Sıfır emisyon hedefine ulaşmakta araştırmalar da devam etmekte. Hidrojenin havacılıkta kullanımı üzerine de çalışmalar devam etmekte. Hidrojen yakıt hücrelerinin elektrik üretiminde kullanımıyla elektrikli uçakları çalıştırmak ne kadar verimli ve mümkün olur sorusunun cevabı da araştırılıyor. Sıfır emisyonlu yeni nesil uçakların geliştirilmesi de çalışmalar arasında. Havalimanlarında güneş panelleri kurarak terminal binalarının ve diğer tesislerin enerji ihtiyacı karşılanabilmesi konusunda çeşitli atılımlar sürmekte. Geleceğin Emisyon İzleme Planı, yapay zeka ve CRM (Ekip Kaynak Yönetimi) CLC 360 bütünselliğinde bakış açısı, yaklaşımı ve eğitimleri ile donanacak yonder robotlar tarafından başarılacak. Hatta kullanılacak yakıt izleme yöntemi; A yöntemi, B yöntemi, takoz çekme/takoz atma zamanı yöntemi, yakıt ikmali yöntemi veya blok süre/uçuş süresi ile yakıt tahsisi yöntemi acaba hangisi olacak, hangisi olmalı buna da algoritmaları ile optimizasyon yaparak YZ karar verecek. Bir uçağın hızı, yakıt tüketimini ve emisyonlarını doğrudan etkilediğinden uçuş için optimize edilmiş hızı doğru bir şekilde hesaplamak için varış ve kalkış tarifelerine bağlı kalınırken, toplam operasyon maliyetlerini en aza indirmekte hesaplamaya dayalı olarak bir dizi değerlendirme yapılmakta. Pilotlar, uçuş programını değiştirmeye gerek kalmadan yakıt tüketimini azaltacak şekilde hızlarını ayarlama konusunda yapay zeka kullanacaklar. Uçakların büyüklüğü, doluluk oranı, uçakların modeli de karbon salınım oranında değişiklik oluşturuyor. Özel jetler ise hava taşımacılığında karbon salınımına en fazla sebebiyet verenler arasında üst sıralarda yer teşkil etmekte; bunların optimizasyonu da YZ ile yapılabilir hale gelecek. Makine öğrenimi sayesinde geçmiş bakım ve arıza verileri, gelecek bakım zamanlarının öngörüldüğü sistemler hem çevreyi koruyacak hem de arıza ve insan hatası kaynaklı kazaları önleyebilecek. CLC 360 Eğitim metodolojileri ve Ekip Kaynak Yönetimi yine burada devreye girecek. Bu arada hatırlamalıyız ki tüm bunların yanı sıra ekonomik boyuta bakıldığında günümüzde havacılık sektörünün yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, konvansiyonel enerji kaynaklarına kıyasla daha yüksek maliyetlidir ve teknoloji gelişimi fizibiliteleri yenilenebilir tarafta ufku açık olsa da yüzde yüz bir randıman elde edilmesinin tam olarak önünü açamamaktadır. Eski nesil uçaklar yerine (Airbus 320 ceo veya Boeing 737-800NG) yeni nesil neo uçakların kullanımı yakıt tüketimi ve karbon emisyonu açısından %15-20 oranında verimlilik sağladığı belirtiliyor. THY ve Pegasus Havayolları tarafından filoların yenilenmeye başlanması ve SAF yakıtı kullanımı konusunda start alınmış olması, CORSIA karbon nötrleme programlarına katılmaları da karbon emisyonu için harekete geçildiğini gösteren kanıtlar arasında yer alıyor.

Araştırmalar, raporlar 2024’ten 2030’a kadar Havacılık Yapay Zeka pazarı için istikrarlı ve olumlu bir büyüme öngörmekte ve bu da sektör için parlak bir geleceğe işaret ediyor. Bu genişleme, artan tüketici talebi, teknolojik gelişmeler ve değişen tüketici tercihleri gibi birkaç temel faktör tarafından destekleniyor. Bu pazar büyümesinin önemli bir itici gücü, sağlık ve zindelik konusunda artan tüketici bilincidir. Bu farkındalık, daha sağlıklı ve daha doğal alternatifler olarak algılanan Havacılık Yapay Zeka ürünlerine ve yeni nesil çevik CLC 360 gibi öğrenme modellerine ve CRM konusunda farkındalığı büyütmeye yönelik talebi teşvik etmekte. Zira Havacılık Yapay Zeka sektöründeki teknolojideki gelişmeler, daha verimli ve sürdürülebilir üretim yöntemlerine yol açarak pazar büyümesini daha da artırma potansiyeli taşımakta. Havacılık sistemi eğitimleri bir intra-disiplini öngörür; yetenekli ve vizyoner aviyonik mühendisleri olduğu gibi endüstri psikologlarını, risk uzmanlarını, farklı eğitimcileri bünyesinde barındıran bir enstitüdür adeta. Uçağı kullanırken ve çoklu görevler gerçekleştirirken karar alma süreçlerinde pilotların ve ekibinin rehberidir. Bütünleşik Eğitim formasyonun temel çıktısı ve kazanımıdır.

Uçuş planlaması ve ekip planlamasından, uçuş yönetim sistemleri; uçuş rötarları hava trafik kontrolüne, havacılık özelinde uçuş öncesi, uçuş esnası ve sonrasına kadar akla gelecek ne kadar eylem gerektiren iş varsa, onların geleceğinin tamamı, yeni nesil teknolojilerin tamamını ihtiyaca göre kuşanmış yapay zekada ve o yapay zekanın öğreticilerinde olacak. Tüm işlerin kumandası yani CLC 360, MIM CHI 360 Gravi-chi Education programı ve EKY-Ekip Kaynak Yönetimi’nde (CRM-Crew Resource Management) olacak.

Uçuş öncesi planlama, uçuş sırasında mevcut durumu izleme/güncelleme ve görev sonrası inceleme gibi temelde üç aşaması olan görev analizi, güvenli bir uçuşta genel gereksinimleri ve hangi kaynakların mevcut olduğunu değerlendirir. Uçuş öncesi kaynaklar arasında uçuş hizmeti, çevrimiçi hava durumu araçları ve AOPA’nın çevrimiçi aracı www.aopa.org gibi havaalanı dizinleri ile YZ’ların bu noktada konuştukları ve konuşacakları muhakkak. Uçuş sırasında, rota boyunca güncellenmiş hava durumu, uçuş hizmetine ilişkin veri bağlantısı, motor göstergelerinin düzenli olarak taranması sayesinde herhangi bir sorun tam olarak gelişmeden önce eğilimlerin erken tespit edilebilmesi ve pilotun birkaç sınırlı seçenek yerine birden fazla ve daha uygun seçenekler arasından karar vermesini kolaylaştırması iki sihirli değnekle gerçekleşecek. Bunlardan biri YZ’nin sunduğu ve gelecekte sunacağı imkanlar, diğeri ise muhakemeli durum değerlendirmesini iyi yapmayı sağlayabilecek görev analizlerinde isabetli kararlarla hedefe emniyetle yönelen havacılık sektörünün pilot, ekibi ve sektör genel yonderleri yetiştirecek ve uçuşa hazırlayacak MIM CHI 360 Gravi-Chi Education, CLC360 ve CRM –Ekip Kaynak Yönetimi Eğitimleri ve formasyon programlarıdır diyebiliriz.

Yapay zeka ve otomasyonun verimliliği artırma, maliyetleri düşürme ve toplam ürün ve hizmet kalitesini iyileştirme konusunda potansiyel sunabileceği imkanların rüzgarını da arkaya alarak ekip kaynak yönetimiyle başarılacak çok iş var. Zamanla ilerleyen makalelerde ülkemizde afet bilincinin daha da yaygınlaştırılmaya çalışıldığı bir döneme de hizmet edecek bir ekip kaynak yönetiminden bahsediyorum. Şimdilik kulağa sadece su kaçırmış olayım. Havacılık sektörüne dönelim.

Günümüzde havacılık yapay zeka pazarının gelecek kapsamına bakarsak, havacılık yapay zeka pazarı, otomotiv, telekomünikasyon ve yenilenebilir enerji dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde güç elektroniğine olan artan taleple desteklenen son yıllarda önemli bir büyüme yaşadı. Elektrikli araçların ve yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel olarak benimsenmesi hızlandıkça bu pazar daha da genişlemeye hazır. Havacılık yapay zekaları, olağanüstü termal iletkenlikleri, elektrik yalıtımı ve mekanik dayanıklılıkları nedeniyle oldukça değerlidir ve bu da onları güç modülleri ve elektronik bileşenlerde vazgeçilmez kılar. Teknoloji ve üretimdeki devam eden gelişmelerle birlikte, havacılık yapay zekalarının uygulamalarının genişlemesi ve yakın gelecekte daha da geniş bir kullanım yelpazesine ulaşması bekleniyor. Hepsinin yapay zeka ile bir akla ve o YZ aklını etkin, sürdürülebilir ve insanlığa uygun bir şekilde kurgulayacak, aynı zamanda besleyecek, durum muhakemesini isabetli yapabilme becerisinin önünü açan CLC360-CRM vizyonu gibi bir akla ihtiyacı var.

Havacılık yapay zeka pazarının segmentasyon analizine bakıldığında çeşitli açılardan ve katmanlardan bakarsak, bunlardan teklife göre donanım, yazılım, hizmet olarak kategoriler görülmektedir. Benzer şekilde teknoloji özelinde bakılırsa, makine öğrenimi, doğal dil işleme, bilgisayar görüntüsü, derin öğrenme gibi alanlar genel boyutlar olarak görülmektedir. Diğer yandan uygulamaya göre otonom sistemler, eğitim ve simülasyon, uçuş operasyonları, uçak bakımı, gözetim ve güvenlik ve son kullanıcıya göre genel anlamda askeri ve savunma, sivil havacılık şeklinde sınıflanabilir. Tabii bunların her birinin alt kırılımlarını da yapmak mümkündür.

Gerek havacılık ve yapay zeka sektör incelemeleri gerekse havacılık yapay zeka pazarı raporu 2024 ve sonrası trendlerine ve bulgularına bakınca, şirketlerin çeşitli stratejik girişimlerden yararlanarak pazar büyümesini ilerletmeye hazır oldukları görünüyor. Son teknoloji, yüksek performanslı ürünler yaratmaya ve sunmaya odaklanarak eğrinin önünde kalmak için teknolojik gelişmelerden yararlanmak için ekip kaynak yönetiminin CRM önemini büyük ölçüde kavramış gözükmekle birlikte dağıtım ağlarını genişletirken, yeni müşteri segmentlerine ulaşmalarını ve pazar erişimlerini önemli ölçüde artırmaya yönelik kaynakları nasıl yönetip, ekibinde liderlik becerilerini nasıl artıracağı ile ilgili boşluk alanları da görülmektedir. Ayrıca, stratejik ortaklıklar ve işbirliklerine girerek sektörde pazar varlıklarını güçlendirebilir ve rekabet avantajlarını keskinleştirilir hale getirebilirler. Bunun için yine CRM ve yeni nesil değerlere dayalı CLC 360 – Mim Chi 360 EducAction bilişsel ve davranışsal zindelik ve çevikliği yüksek programlar ve öğrenme modelleri ile fark yaratabilirler. Şirketlerin kendilerini sektörlerinde lider olarak konumlandırabilmeleri için yeni nesil çevik öğrenme modelleri ve ekip kaynak yönetiminin küresel havacılık yapay zeka pazarı dinamikleri ile birlikte kol kola yürümelerinin önemi günümüzde yadsınamaz.

Bu arada tüm anlatımlarımda işin özünde sadece sivil havacılık gibi gözükse de askeri havacılık için de benzer gelişmeler hatta öncü gelişmeler var. Yani askeri havacılıktaki gelişmeler sivil havacılıkta olanların dahi önünde. Simülatörlerin kullanımı, havacılık, afet ve acil tıp, komuta ve kontrol, denizcilik gibi alanlarda etkili ve güvenli bir şekilde yeterlilik ve becerilerin geliştirilmesi ve sürdürülmesi için yerleşik bir eğitim aracı haline gelmiş vaziyette. Bilgisayar tarafından üretilen kuvvetlerin eğitim simülasyonuna dahil edilmesi, özellikle askeri ve güvenlik alanlarında olmak üzere çeşitli alanlarda benzer şekilde kullanılmakta. Bunları da akılda tutmakta fayda var. Teknolojileri birleştiren ilerlemeler eğitimi daha da geliştirmek açısından fırsatlar yaratmaktadır. Hava muharebesi için böyle bir fırsat, canlı, sanal, yapıcı (LVC) eğitimle kendini göstermektedir. Bu, aynı eğitim senaryosunda canlı (uçaktaki pilotlar), sanal (simülatörlerdeki pilotlar) ve uçakta bilgisayarda oluşturulan pilotların varlıklarını birleştiren büyük senaryolarda esnek, güvenli, verimli ve etkili eğitime olanak tanıyan gelecekte vaat eden bir savaş pilotu eğitim konseptidir. Yapay zeka alanında ulaşılacak yeni güncellemelerle her geçen gün daha az hata ve kaza yapılmasının yanı sıra misyonu kapsamındaki hedefe yönelik isabet oranını da artıracaktır.

Denizcilik sektöründeki risk olgusu ve insan hatasını önlemeye yönelik bir dizi eğitim ve senaryoyu da içine alan çalışmalarımı ortaya koyan çalışmalardan ve paylaşımlarımın yarattığı aşinalıkla belki bilirsiniz. Geçtiğimiz sene Endüstri Radyo’da da epey masaya yatırmıştık. Unutmamalıyız ki, benzer şekilde, yani denizcilik sektöründe olduğu gibi, insan hatası sivil havacılıktaki kazaların %80’inden fazlasını oluşturmaktadır. Böylesi CRM eğitimleri, sofistike, karmaşık tehdit ve hata ortamlarını inceleyerek uçuş güvenliğini artırmak ve farkındalığı arttırmak için var. CRM eğitimi, havayolları tarafından mürettebatları içindeki ekip çalışmasını iyileştirmek ve kaza sıklığını azaltmak için faydalı olmakla da sınırlı kalmaz. Uçuşun her aşamasında hata önlemek için personel, ekipman ve prosedürlerin kullanımını güvenli, sürdürülebilir ve değerlere dayalı bir şekilde optimize etme stratejilerini işaret eden, hata yapmamak için karar kavşaklarında durumsal isabetli adımlar atmanızı sağlayacak Çiğdem Yorgancıoğlu MIM CHI 360-Chi Lange Challenge CLC360 –CRM-CRM Institute vizyonu ile havacılık sektörü yapay zeka ile birleştirilmeye uygun hale gelmektedir. Bu eğitimlerde şimdi insan ile çalışıyoruz. Hal böyle de olsa, gelecekteki öğrencilerimiz robotlar. Yanlış duymadınız, robotlar. “Yönder Robotlar” yani “Yönetici Lider Yapay Zekalar” bu işleri kotaracak hale gelecek yetkinliklere sahip olmak üzere eğitilecektir.

Live, Virtual, & Constructive Simulation yani LVC, Canlı, Sanal ve Yapıcı Simülasyon, modelleme ve simülasyonu sınıflandırması kategoriler arasındaki net ayrım olmaması bakımından sorunlu gözükse de yaygın bir sınıflama olarak kabul edilmektedir. İşin ve konunun uzmanları, LVC teknolojisinin olgunlaştığını ancak beklenen eğitim değerinin, özellikle large force exercise (LFE) ve LFE’lerde gelecekteki LVC ile ilgili olarak yeterince araştırılmadığını savunmaktadır. LVC, gerçek uçaklardaki pilotların aynı senaryoda simülatörlerdeki ve bilgisayarlı varlıklardaki pilotlarla birlikte ve onlara karşı eğitim almasını sağlar. Pilotlar birbirlerini radar ekranlarında görebilir ve tıpkı hava sahasındaymış gibi birbirleriyle birlikte veya birbirlerine karşı uçabilirler. Simülatörlerdeki pilotlar simülatör yeteneklerinin esnekliğinden yararlanabilir ve canlı uçaklarda yapması zor olacak şekilde uçabilirler. LVC ayrıca pilotların aynı eğitim senaryosunda çok sayıda rakiple karşılaşmasını sağlar. Gerçek uçaklardaki pilotlar ve simülatörlerdeki pilotlar için farklı koşullar, aynı eğitim senaryosunda hareket ederken gerçek ve simüle edilmiş uçaklardaki pilotlar için farklı eğitim hedefleri formüle etme olasılığını daha da açar. Bu alanda CRM sayesinde başarabilecekleri bir başka günün mevzusu haline getirip burada bırakalım. O makale yayınlandığında bu yazıya atıfta bulunarak konuları birleştiririz.

Bir diğer mevzu CRM’nin Safety Management System (SMS) yani Güvenlik Yönetim Sistemi (SMS) nasıl desteklediğinin mantığını kavramak önemlidir. CRM’de tutum ve davranışları değerlendirmek bakımından, Non-Technical Skill yani Teknik Olmayan Beceri (NTS) araçlarını uygulamak da bir o kadar önemlidir. Hem CLC360-CRM hem de yapay zeka, birlikte bu farkındalıkların bütünsel bir bakış açısıyla önünü açacaktır.

IATA konferanslarını takip ettiyseniz bilirsiniz. World Cargo Symposium, yani “Dünya Kargo Konferansı,” sektör uzmanlarıyla bağlantı kurmak için mükemmel bir platform sağladı. Dijitalleşme, e-ticaret ve yapay zeka gibi konuları benzer düşünen profesyonellerle tartışmak için harika bir fırsattı. Kargo ve lojistik dünyasındaki son gelişmelerden haberdar olmak açısından oldukça faydalı. IATA, World Safety and Operations Conference yani “Dünya Güvenlik ve Operasyonlar Konferansı”nda en yetenekli ve tutkulu havacılık güvenliği profesyonellerini bir araya getirmesi bakımından yine iyi bir iş çıkarıyor. İşbirliği yapmak ve öğrenilen dersleri hava taşımacılığı endüstrisi için %100 tavsiye edilen ve gerekli olan şekilde paylaşmak çok değerli. Bir risk uzmanı, bir iş güvenliği uzmanı ve havacılık konusunda eğitimler veren Ekip Kaynak Yönetiminin (CRM) de faydasına inanan biri olarak, CLC360-MIM CHI 360 ve mürettebat kaynak yönetimi olarak da bilinen benim CRM Institute tarafından benimsenen hali ile EKY yani Ekip Kaynak Yönetimi CRM ismiyle ifade etmeyi seçtiğim eğitimlerin, edindiğiniz bilgilerin bu konferanslarda ve etkinliklerde oluşan networkler sayesinde pekiştirilmesi ve yeni deneyimlere açılması mümkündür. Keza, yine IATA “The World Sustainability Symposium” yani “Dünya Sürdürülebilirlik Sempozyumu” net sıfıra ulaşmak için tüm havacılık paydaşlarını bir araya getirmesi bakımından öne çıkan etkinlikler arasında idi. Herbirinde yapay zekanın önemi de farklı şekillerde dile getirildi.

Bugünlük bu kadar. Bir eğitimci olarak benim hayalim, yeni nesil kokpitlerinde huzur içinde olmaları için pilotların uçuş güvertesini kendi görevleri ve uçuş aşamaları için özelleştirmelerine olanak tanıyan ve onların ihtiyaç duyduklarında başvurabilecekleri, doğru karar alma süreçlerine destek verebilecek robotları eğitmek. Hem havacılık hem de dijital dönüşüme değen tüm alanlarla beraber yapay zeka teknolojileri ile büyüyen iki sektör. Şimdinin ve geleceğin havacılık dünyasında yapay zeka ve robotlara gelişmiş makine öğrenimi algoritmalarını öğretip eğitmek de, biz CLC360-CRM Institute eğitmenlerinin işi gücü olacaktır.


Turhapo Logo 2
Türkiye Haber Portalı Logo 2
Türkiye News Portal Logo